Öyküler kategorisine ait tüm yazılar
Gelip giden, hafif, tecvitli bir ses: “Es salatu ve’s-selamu aleyke Ya Rasulallah!” Ses bir alçalıp bir yükselmekteydi –metaldi.
Gökler üstümüze üstümüze yıkılmakta. Bıçak kemiğe dayanmış. İntihara itilmiş bütün ülke.
Görülmemiş devr-i Yusuf’tan beri hiç böyle güzel.
Herkesin bildiği, halk içine Sultan Murat’ın tebdil-i kıyafet çıktığıdır. Çarşı pazarın nabzını tutmak için çıkarmış..
Şemsiyeli Bahçe’de dört arkadaş konuşuyoruz, yani Mirkelam konuşuyor, fırsat verirse biz de konuşacağız.
Yedi yaşıma kadar kaç bayram görmüşümdür? Farkına vara vara ama… Keyfini çıkara çıkara… İki mi? Üç mü?
Kimyasal yük taşıyan bütün araçlar köprüye girmeden önce kontrol noktasına uğramak, tehlikelileri köprüden belirli saatlerde konvoy hâlinde...
Meydanın daire tarafındaki köşesinde, mangal başındadır hep. Kestane çizer, kebap eder yahut mısır çevirir. Bizim eski sokaktan.
Güdülgen Caddesi dopdolu. Önde giyimleri solmuş otuz kadar müzisyenden oluşma bir mızıka takımı politik marşlar çala çala gidiyor. Arkasında...
“Ağbi, kim bunlar yav? Kaç haftadır her cumartesi bangır bangır... Yetti.” “Ne diyorsun Sezai? Demokrasi var. Engelleyemezsin.”
Yol üstü. Trafik yoğun. Öyleyken tertemiz bir akşam. Dondurmacıdayız. Dolabın önünde sevinçli, telaşlı bir kalabalık. Külahını, paketini alan gidiyor...
Sovyetlerin dağılmasıyla parti büyüklerimiz siyaseti bundan böyle açıkta yapacaklarını duyurmak üzere Münih’ten geldiler, Esenboğa’da
Nejat’ın ateşle ilk oyunu bu. Ders olur da bir ikincisini denemez inşallah! Gerçi erkeğe yakışıyor. Ablası kızken oynadı ya ateşle.
Hayrolsun! Tuhaf bir rüya! Donatım Parkı gibi bir parktayım. Bir derecik. Yatağında su yavaş yavaş. Boyunda kameriyeler. Toprak yumuşak.
Hıçkırık… Tutar mı? Yine tutar mı tutar!
En çok okunan yazılar